fbpx

Maya Vakfı, 2017’den bu yana Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü işbirliğiyle yürüttüğü “Travmaya Duyarlı Okul Programı”nın detaylarını ve araştırma raporunun sonuçlarını bir toplantı ile paylaştı.

Maya Vakfı Travmaya Duyarlı Okul Programı kapsamında başta savaş, afet ve göç olmak üzere çeşitli sebeplerle travmaya maruz kalan çocukların eğitim hayatlarında ihtiyaç duydukları desteği sağlamaya çalışıyor.Maya Vakfı’nın çocukların bu güçlükleri aşabilmesi için yürüttüğü program kapsamında şu ana kadar İstanbul ve Şanlıurfa’da 20 okulda 1.055 öğretmen ve danışman okuldaki travma yaşayan çocukları nasıl tespit edip onlara nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda eğitim alırken, 5 bin çocuk ise psikososyal destek çalışmalarına katıldı.

Çocukların eğitim hakkına erişmesi için çalışmalar yürüten Theirworld’ün desteğiyle geliştirilen program travmatize olmuş çocukları belirlemeyi, ihtiyacı olan çocuklara ek destek sağlamayı, öğretmen ve okul psikolojik danışmanlarına yönelik eğitimler uygulamayı amaçlıyor.

Programa katılan çocuklarda ise olumlu davranış becerileri geliştirmeye yönelik faaliyetler
düzenleniyor.

Programın modeli
Travmaya Duyarlı Okul Programı çocuğu merkeze alarak bütüncül bir yaklaşımla öğretmenleri, okul yönetilcilerini ve aileleri güçlendirmeyi amaçlıyor. Programın üç aşamalı uygulanıyor.

Birinci adımda, öğretmenlere ve okul psikolojik danışmanlarına verilen eğitimlerle öğretmenler travma belirtilerine dair duyarlılık kazanarak, erken tanı ve yönlendirme süreçlerini öğreniyorlar. Bununla birlikte güvenli bir okul ortamı sağlanarak, öğrenci destekleniyor.

İkinci aşamada, öğretmenlerle iş birliği içerisinde yapılan sınıf taramaları neticesinde, yoğun travma sonrası stres belirtileri gösteren ve bireysel müdahaleye ihtiyaç duyan çocuklar, Maya Vakfı Çocuk Merkezi’nde yürütülen terapi seanslarına yönlendiriliyor.

Üçüncü adımda ise, yine öğretmenlerin yönlendirmesi ile birlikte, travmatik stres belirtileri gösteren çocuklar Maya Vakfı’nın klinik psikologları tarafından okul ortamında yürütülen 8 haftalık psikososyal destek grup atölyelerine dahil ediliyorlar. Bu atölyeler, çocukların baş etme becerilerini ve dayanıklılıklarını güçlendirerek, çocukların gösterdikleri travmatik stres semptomlarını azaltmayı hedefliyor.

Sonuçlar ne diyor?
Katılımcıların çoğu, eğitimden önce travmanın ne olduğu hakkında genel bir fikir sahibi olduklarını belirtmiş olsalar da eğitimin travma konusundaki farkındalıklarını ve duyarlılıklarını arttırdığını vurguluyor. Katılımcılar ayrıca travmanın çocuklar üzerindeki etkisiyle ilgili bilgilerini gözden geçirme ve düzeltme şansı yakaladıklarını da belirtiyor.

İstanbul Gedik Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Dilek Çelik sonuçları şöyle değerlendirdi: “Öğretmen eğitimi sonrası, öğretmenlerin yüzde 96sı eğitimin travmayı anlama konusunda bilgilerini ve becerilerini arttırdığını bildirdi. Her 10 öğretmenden 9’u göçmen çocuklara daha besleyici bir eğitim ortamı sağlama konusunda güçlendiğini hissettiğini belirtti.” Birçok öğretmen de çocukların yaşadığı travma sonucu gelişen öğrenme güçlüğü hakkındaki farkındalıklarını arttırarak, savaş ve göç geçmişi olan öğrencilerin akademik başarısızlıklarına ilişkin bakış açılarını gözden geçirdiklerini dile getiriyor.