fbpx

Çocuklarımız aile ortamında koronavirüs (Covid-19) hakkında hissedilen panik ve kaygıyı koronavirüs ile ilgili diğer tüm detaylardan daha çok hatırlayacaktır. Çocuklarımız bizim durum ve olaylara karşı yaklaşımlarımızı, tepkilerimizi izleyerek strese, belirsizliğe nasıl cevap verileceğini öğreniyorlar. Özellikle okul öncesi dönemdeki çocuklar, bu tip durumları somut olarak anlamlandıramadıkları için, olayları neredeyse sadece ebeveynlerinin davranışlarına bakarak yorumluyorlar. Çocuklarımızı panik olmak yerine daha esnek bir duygu durumuna sevk etmek ise biz yetişkinlerin elinde.

Koronavirüsün dünya gündeminde yerini koruduğu; korku, kaygı ve paniğin hüküm sürdüğü bir ortamda, çocuklarımızla nasıl iletişim kurmamız gerektiği, bu süreci nasıl yönetebileceğimizle ilgili akılda tutmamız gereken bazı önerilerimiz mevcut.

 

1. Sakin Olun: Önce Kendi Kaygınızı Yönetmelisiniz.

 

Derin Nefes Alma: İyi bir diyafram nefesinin nasıl yapılacağını bilmiyorsanız şimdi öğrenme zamanı. Öncelikle vücudunuzun rahatlayacağı bir konuma geçin. Bir eliniz karın bölgesinin hemen üstünde, diğer el ise göğüs üzerinde olmalı. Derin bir nefes alın. Nefes alırken sadece karın üzerindeki elin hareket ettiğine emin olun. Ağzınızı çok açmayarak ıslık sesi gelecek şekilde nefesinizi verin. Diyaframınıza giren ve ağzınızdan yavaşça çıkan derin nefesler, sakinleşmemize yardımcı olan parasempatik sinir sistemimizi harekete geçirmeye yardımcı olur.

 

Yürüyüş: Açık havada dolaşma fırsatlarınızı artırın. Bilgisayarlarınızdan ve telefonlarınızdan bir süreliğine de olsa uzaklaşmalı ve doğa ile bağlantı kurmalısınız. Her gün teknolojik aletlerden uzak, 10 dakikalık bir yürüyüşe çıkmaya özen gösterin.

 

Olumlu İçsel Konuşma: Kendinizle nasıl konuştuğunuz kaygınız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Kaygıyı, belirsizlik teşkil eden bir durumun, kişisel baş etme becerilerimizi hafife almamızla birlikte ortaya çıktığı bir etki olarak nitelendirebiliriz. Şu an için kesinlik kazanmak adına çok şey yapamıyor olabilirsiniz ancak başa çıkma becerilerinize odaklanabilirsiniz. “Bununla başa çıkabilirim.”, “Zor durumların üstesinden gelebilirim.” ve “Bunu halledebilecek güce sahibim.” ifadelerini kendinize hatırlatarak içsel kaynaklarınızı ortaya çıkarmak size yardımcı olacaktır.

 

Öz Şefkat: Kendimize tıpkı sevdiğimiz birine yaklaşacağımız şekilde iyilikle, sevgiyle, nezaketle yaklaşabilmek. Şu anda yetişkin olmak, ebeveyn olmak kolay değil. Bu durumun farkındayım, kabul ediyorum. Bu stresli bir zaman ve ben bu süreçte elimden gelenin en iyisini yapıyorum.”

 

2. Çocuğunuzun Bulunduğu Ortamlarda Sürekli Koronavirüs Hakkında Konuşulmasına Engel Olmaya Çalışın. Yüksek endişe ya da felaket senaryoları içeren konuşmalar yapmamaya, emin olmadığınız hiçbir bilgiyi paylaşmamaya özen gösterin. Gündemi takip edebilmek adına cep telefonlarınız ve bilgisayarlarınız ile sürekli etkileşim halinde olmak sadece kaygınızı artırır. Şu anda bir bilgi kirliliği ile karşı karşıyayız, ancak bilgilerin çoğu aynı; daha fazla belirsizlik ve bekleme. Kendinizi belirsizlik tetikleyicileri ile temas halinde bırakmak sadece paniğinizi artırır.

Çocuklarımız çoğu zaman neden bahsettiğimize dikkat ediyorlar ve etraflarındaki herkesin koronavirüs hakkında konuştuğunu fark ediyorlar. Çocuklarınızın yanında izlediklerinize (haberler) ve konuşmalarınıza dikkat edin ve mümkünse çocuklarınız etrafta iken koronavirüs hakkında konuşmamaya özen gösterin. Çocuklarınızın koronavirüs hakkındaki sorularına dışardan cevap aramasını beklemeden onunla konu hakkında kısa ve doğru bilgileri yaşına uygun bir dille siz anlatın.

 

3. Çocuğunuzun Mevcut Gerçeklik Algısını Doğrulayın. Çocuklarımız günlük hayat rutinlerinde birkaç hafta öncesine göre farklılıklar olduğunu gözlemleyebilir ve hissedebilir. Çocuğunuza bu değişiklik hakkındaki algılarının doğru olduğunu gelişimsel seviyesine uygun olarak ifade edin. Mahallenizde maske takan insanlar varsa, çocuğunuza “Maske takan insanları fark etmiş olabilirsin. İnsanları mikroplardan koruyorlar.” diyebilirsiniz. Çocuğunuzla, etrafındaki farkında olduğu koronavirüs odaklı diyaloglar ve diğer değişiklikler hakkında açık, anlaşılır, basit bir dille konuşun. “İnsanların ‘koronavirüs’ hakkında konuştuklarını ben de senin gibi daha çok duyuyorum. Bu konu bugünlerde hepimizin hayatında yeni bir konu ve bu yüzden sık sık bu konudan bahsediliyor. Fark ettiğin başka değişiklikler var mı?” Çocuğunuzun ne fark ettiğini, nasıl hissettiğini ve onu neyin endişelendirdiğini ifade etmesine izin verin. Çocuğunuzu olduğundan farklı hissetmesi gerektiğine ikna etmeniz gerekmediğini unutmayın; bunun yerine sadece dinleyin, sorular sorun ve onu dinlemek üzere her zaman hazır ve yanında olduğunuzu ifade edin.

 

4. Rol Ayrımınızı Yeniden Ortaya Koyun. Sınırlar ve roller çoğu zaman çocukların kendilerini güvende hissetmelerini sağlar. Çocuğunuza güvenlik konusunda endişelenmenin ebeveynin üstleneceği bir şey olduğunu söyleyin. Hassas ve daha kaygılı yapıdaki çocukların özellikle bu dönemde endişelenmesi muhtemeldir. Onların endişelerini dinlemeniz gerekirken, güvenliği sağlamaya yönelik işlerin onların aile içindeki sorumlulukları dışında olduğunu ifade edebiliyor olmanız önemli. Çocuğunuza “Ebeveyn olarak benim görevim ailemizdeki herkesin güvende olduğundan emin olmak. Bu benim işim ve işimi çok ciddiye alıyorum. Sizin işleriniz ise ellerinizi yıkamak, oyun oynamaya, ödevlerini yapmaya ve eğlenmeye devam etmek. Hadi ikimiz de kendi işlerimize odaklanalım.” gibi ifadelerle yaklaşabilirsiniz.

 

5. Çocuğunuzu Yanlış Bilgilendirmelere Hazırlayın. Çocuğunuz koronavirüs hakkında çevresinden farklı pek şey duyacaktır. Çocuğunuza “Koronavirüs hakkında doğru olmayan şeyler duyabilirsin. Duydukların hakkında endişelerin, merak ettiğin şeyler varsa lütfen benimle paylaş, birlikte konuşalım.” şeklinde yönlendirme yapmak sağlıklı olacaktır.

 

6. Günlük Rutininizdeki Değişiklikleri Tanımlayın. Çocuğunuza meydana gelen tüm değişiklikleri açıklayıcı bir biçimde anlatın. Basit ve net ifadeler ile değişikliği aktarın: “Bugün ve önümüzdeki günler evden çalışıyor olacağım. Benzer şekilde senin de okula gitmediğin, çoğunlukla evde vakit geçireceğin günler olacak. Bu durum sana biraz farklı hissettirebilir.” Okul dışında daha fazla vakit geçireceği günlere yönelik çocuğunuz için oluşturduğunuz günlük aktivite planını onunla paylaşın ve okula yönelik iptal edilen ya da ertelenen aktiviteler var ise onu bunlar hakkında bilgilendirin. Çocuklar rutinler ve öngörülebilir durumlar ile gelişir ve büyür. Çocuğunuzun okulu kapanmışsa, çocuklarınız için yeni bir program oluşturarak yeni, günlük sisteminizin çerçevesini çizin. Kendinizi okuldakine benzer bir sistem; birbirini takip eden ders oturumlarına benzer bir program yaratmak zorunda hissetmeyin. Bundan ziyade, çocuğun günlük rutin beklentilerinin farkında olarak, onun gün içinde ne yapacağını öngörebildiği bir planı yazılı olarak ona sunabilir veya evde kullanılan bir panoya asabilirsiniz.

 

7. Dürüst Olun. Yalan söylemeyin ya da vaatte bulunmayın. Herkes için belirsizliği tolere etmenin ne kadar zor olduğu konusunda çocuğunuza açık olabilirsiniz. Dürüst yaklaşımınız, sevgi dolu ve kucaklayıcı tavrınızla birleştiğinde çocuğunuz için rahatlatıcı bir kaynak olacaktır. “Ben de emin değilim. Ama tüm gelişmeleri takip edeceğime sana söz verebilirim. Bazen daha fazlasını ve daha doğrusunu öğrenmek için beklememiz gerekir. Beklemek bazen kolay değil, biliyorum. Hepimiz için kolay değil ama hep birlikteyiz, beraberiz.”

 

8. Eğlenmeye Özellikle Zaman Ayırın. Mizahı çeşitli aktivitelerle hayatın içine dahil edebilmek en basit, ulaşılabilir güvende hissetme araçlarından biridir. Çocuklarınız uyurken de bunu hatırlayın. Siz ve eşiniz için ciddiyet dolu zamanlara bir mola vermeniz, keyifli zaman aralıkları yaratmanız, endişe yaratan gündeme yönelik planlar yapmanız, tartışmanız, endişeleriniz hakkında birbirinizi desteklemeniz kadar önemli. Olumsuz duygulara ve kaygıya sürükleyen senaryolar üzerine konuşmak yerine akşam bir komedi filmi izlemeyi deneyin. Emin olun bu, kaygı uyandırıcı tedirginlik döneminde kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri.